Search This Blog

24 Temmuz 2016 Pazar

Versus'un Hamleti

Versus Tiyatro, (2016)

     Versus Tiyatro’ya ait Hamlet oyununu izlemek için Talimhane Tiyatrosu’nun Şişli Blackout Alışveriş Merkezi içerisindeki sahnesine geldim. Sahne tasarımı birazdan burada farklı olaylar
gerçekleşecek der gibiydi. Olmak istediği şey ile olduğu ve olmakta olduğu “şey “ hem kendisinin hem seyircinin algısında sürekli değişir diyen tiyatro kurucuları bunu gerçekleştirmek için değişimi sürekli kılmalıydı. Versus’ un yaptığı çalışmalar ne zaman işte budur denirse o zaman Versus’un yön değiştireceği değişimi amaç edindiğini, kendini sürekli yenilemek istediğini ve bu yenilemenin sürekli gizemli kılınmaya çalışıldığını seyirciye hissettiriyorduhttp://www.versustiyatro.com/?p=134 (2015-2016)

     Sahnede seyirciler oyuncular ile iç içe yerleştirilmişti. Büyük gösterişli sahnelerde seyircinin çok uzaktan Hamleti sadece izlemesi değil seyircinin Hamleti birebir yaşaması ve onun yaşadıklarını hissetmesi tasarlanmış gibiydi. Öylesine bir bütünlük yaşatılmak istenmiş ki zaman zaman oyuncular dönüp seyircilere soru sorar olmuştu. Oyuncu sözlerinin aynı üslupla bırakılması üzerine dekor ve kostümlerin ise tamamen günümüz koşulları ile yansıtılması oyunu yenilediklerini günümüze uyarladıkları sinyalini seyirciye vermeye, modern tutumunu ifade etmeye çalışmıştı. Hamlet’in gençlerin trajedisi olması nedeniyle günümüz Türkiyesi’nden bazı kısımlar yansıtıldı. Yukarıda bulunan televizyon ekranı patlamaları an be an veriyor öte yandan sarayda yaşanan olayları da bize yansıtıyor olayın içine seyirciyi de katıyordu. Oyundaki modern giyimler zaman zaman bütünlüğü kaybediyor bazı kıyafetlerin çağı, bir diğerini yakalamayabiliyordu. Yönetmenin her an bir farklılık yapacağı sahnenin arkasından geçerek sahne alan oyunculardan da anlaşılabiliyordu. Salon ikiye bölünmüş iki sahne tasarlanmış ancak seyirciye göre sol tarafta kalan yani girişteki sahne her yerden görünmüyordu. Ayrıca sağ taraftaki sahne ışığı oyunu takip edemeyecek derecede göz alıyor ve rahatsız ediyordu. Oyunu en önden izlemiyorsanız seyretmek, takipte kalmak zorlaşabiliyordu.

     Oyunda Hamletin oyunculuğu en öne çıkan değerdi. Diğer oyuncuların gölgede bırakılmak istenmesinden kaynaklanıyor olabilirdi. Ancak üslubu ile belli bir dönemi yansıtan Hamletin oyunculuğu diğer oyuncuların yansıttığı dönem ile eşdeğer değil gibiydi. Oyunda güleceğimi düşünmemiştim çünkü trajik bir olay izleyecektim ama Hamletin deliliği Kralın vurdumduymaz ve rahat tavırları ister istemez kahkaha attırdı. Ben gülerken de seyircinin hiç komik bulmadığını fark ettim. Onlar hüznün içerisine kendilerini öylesine kaptırmışlardı ki soran gözlerle Hamletin bir sonraki hareketini gözlüyorlardı. Seyirciler kimi zaman pür dikkat izliyor kimi zaman dekoru ve çevreyi gözlemlemeye çalışıyordu. Oyunun son anlarına doğru dikkatimin iyice dağıldığını olayı takip edemez olduğumu anımsıyorum. Televizyon sürekli yayın yapıyor oyuna ve savaşın etkisinde olan o korkutucu çağa olan ciddiyeti bozuyordu. Artık her an televizyona geçileceği hissi oluştuğundan oyunda neler olduğu daha önemsiz hale geliyordu. Belki de yönetmen günümüz koşullarında neler yaşandığını yansıtıyor bir yandan da bizi savaş döneminin boğucu ortamına sokuyor ve bu ikisini anda görmenin tersliğini hissetmemizi istiyordu. Birçok açıdan oyunda farklılıkların iç içe geçmesi fikri benim için kafa karıştırıcı oldu.

     Hamlet karakterinin oyunculuğunun deliyi yansıtması en öne çıkarılmak istenen öğeler olmalıydı. Farklı figürler özellikle arka planda bırakılmak istenmiş olabilirdi. Kral önemli bir karakterken baskın bir rolü yani bir önceki Kralı öldürüp yerine geçmiş, abisinin eşi ile evlenmiş ve tüm bu saltanata sahip olmuş bir karakter figürü gibi görünmüyordu. Sebebinin Hamlet oyunculuğunun, baskınlığının ve onun gücünün ön planda tutulmak istenmesi olabileceğini düşündüm. Sanki anlaşmalı olarak sadece Hamletin sahnesinin önemli olduğu planlaması yapılmış gibiydi. Ancak buna rağmen Ophelia karakteri de kendi sahnelerinde yeterli vurguları ve duyguları yansıtabilmişken Kral ve Kraliçe aynı özveride ve canlılıkta değil gibiydi.

     Bana, bütün ışığın Hamlet üzerinde toplanmasının sebebinin sadece Hamletin sıkıntısını dile getirmek olduğunu düşündürdü. Amaç büyüklerin sorunlarını dile getirmek değil de genç karakterlerin problemlerini daha ön planda tutmaktı. Büyüklerin hırsı uğruna gençler kendi çağlarında yaşamaları gereken sevgi, bağlılık gibi duyguları dahi yaşayamadan güç, hırs ve ihanet gibi duygularla doldurularak büyüklerin yaşantısına aniden geçiş yaptırılıyordu. Bunu da sadece Hamlet Ophelia ve Ophelianın abisi Laertes gibi genç karakterler yoluyla anlatmayı planlamışlardı. Dekor ve kostümlerin çağ farklılığı, aynı zamanda televizyonun da olması bu durumu vurgulamak için yapılmış noktalardan gibiydi.

      Oyunda esas metinde olmayan bir yorum da hizmetçinin eklendiği sahnelerdi. Bu hizmetçiyi seyirciye benzettim. Oyun sonlandığında yaşanan dramı içinde hisseden seyirciyi dile getirmiş ve duygulu bir şarkı ile sahneyi toparlayıp kaybolmuştu. Sahnede yaşanan her şeyi birlikte görmüş yapabileceği tek şeyin eylemsiz seyretmek ve bu duruma üzülüp sonrada –olayların perde kapandıktan sonra seyircinin zihninden yok olması gibi– ortadan kaybolup gitmesi ile özdeşleştirilmiş olduğunu düşündüm. Hizmetçi rolü üzerinden gidilmesini sanki bu trajediyi topluma anlatmak için seyircinin oyunculara yardım etmesi ile ifade ediyorlar diye düşündüm. Çünkü oyun hizmetçi ile başlayıp hizmetçi ile bitiyordu. Biz de verilmek istenen mesajı halka ileten hizmetkarlardık.
--------------------


Oğuz, T. (2016). “Bir Gençlik Tragedyası: Hamlet”. Metin Balay Röportajı. Aydınlık Gazete. 24 Şubat 2016. (Erişim Tarihi 01 Mayıs 2016), http://www.aydinlikgazete.com/bir-genclik-tragedyasi-hamlet-roportaj,102.html
2015 – 2016. “Tiyatro Zamanı /Hamlet/İnceleme Yazısı”, (Erişim Tarihi 01 Mayıs 2016), http://www.versustiyatro.com/?p=231
2015 – 2016. “Versus Kimdir “, (Erişim Tarihi 01 Mayıs 2016) http://www.versustiyatro.com/?p=134

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder